Tanıştınız… Peki ya şimdi?

bigsecret

New member
Tanıştınız… Peki ya şimdi?


Karşınıza çıkmıştı, tanımadığınız biriydi, dikkatini çekip tanışmayı başardınız. Peki, bundan sonra ne yapacaksınız? İlgisini üzerinizde tutmak, belki de onu hayatınızın adamı yapmak istiyorsanız şunları okuyun bir zahmet.
1- Konuşun ama…
Tanışma faslı bitti, artık ufak ufak “tanıma” faslındasınız. Sakın ha! Bu adamı uzun süreliğine istiyorsanız hayatınızda, daha ilk beş dakikada ailenizi, burcunuzu, hangi takımı tuttuğunuzu, en sevdiğiniz yemekleri filan öğrenmeyiversin. Bunları öğrenmek için önünde uzun günler olacak inşallah. Hele hele işi “Ay, ne kadar da ortak noktamız var dii mi?” noktasına getirmeniz halinde ortada nokta filan değil, bir kafes görecek ve mümkün olan en kısa zamanda kaçacaktır. Bu aşamada en güzel senaryo şudur: Kim daha çok konuşursa karşı taraftan etkilenen de o olur. Susup oturun demiyoruz elbette ama ne yapıp edin onun sizden daha çok konuşmasını sağlayın. Gecenin sonunda evine döndüğünde sizin hakkınızda öğrenmek istediği ne çok şey olduğunu düşünsün.
2- Samimi olun ama…
Muhabbet güzel güzel giderken ortam ne kadar eğlenceli hale gelirse gelsin dize şaplak, omuza tokat, yok efendim haydi beraber zıplayalım, haydi sarılıp müzik dinleyelim filan… Sakın ha! Ne siz yapın, ne de ona yaptırın. Unutmayın, asker arkadaşı ya da kanka aramıyorsunuz. O kadar laubalileşmesine izin vermeyin. Ayrıca bu kadar kolayca elde edilen bir samimiyet herkeste şüphe yaratır. Siz efendi efendi eğlenmenize, gülmenize devam edin. Bir şey anlatıyorsa içtenlikle dinleyin, ilgili ve nazik davranın. Doğal ve rahat, mümkün olduğunca kendiniz gibi olun. Kasmayın. Samimiyetten kastımız budur.
3- Belki kıskanıyorsunuz ama…
Onunla konuşurken ortamdaki hiçbir kadını çekiştirmeye kalkmayın. “Ay şuna da sinir oluyorum”, “O ne öyle, çok rüküş” hele hele “Sence ben ondan daha güzel değil miyim?” Asla! Bunlar cısss cümleler ve ancak sizin kompleksli ya da kıskanç biri olduğunuzu düşündürür karşınızdakine. Onunla konuşurken dünyadaki tüm kadınlar kızkardeşinizmiş gibi (e, aslında biraz da öyle zaten) düşünün ve davranın. Hatta o tutup -güya size yaranmak için- böyle bir dedikodu yapmaya kalkarsa kaba olmadan tersleyin. Ayrıca bu muhabbete giriyorsa onun pek düzgün biri olmadığını siz de düşünebilirsiniz. Bugün bir başkasına, yarın size demektir çünkü. Unutmayın, sohbetiniz diğer insanların değil, birbirinizin üzerinde yoğunlaşmalı.

4- Siz dünyadaki tek kadın değilsiniz ama…
Elbette sizden güzelleri, akıllıları vardır bu dünyada. Ama o an kendinizden emin olmanız, doğal davranmanız, kendinizle tamamen barışık bir görüntü sergilemeniz çok önemli. Unutmayın, erkekler mutlu ve kendine güvenen kadınları tercih eder. Elbette başkalarını önemsemeyen, bencil, ukala ve sevimsiz biri gibi görünün demiyorum. Burada denge unsuru önemlidir diyorum, o kadar. Zor mu geliyor söylediklerimi yapmak? E, ne yapayım, adamı beğenen sizsiniz, ben sadece tüyo veriyorum.
5- Ortak zevkler mevzusu
Nelerden hoşlandığını öğrenin, ortak zevklerinizin olup olmadığını kafanızda bir tartın. Yoksa da, nelerden bahsettiğini anlamak için kafanızın bir kenarına not edin onun sevdiği şeyleri. Daha sonraki buluşmalarda öğrendiklerinizi paylaşabilirsiniz böylece. Sanki daha önceden biliyormuş gibi yapmayı ihmal etmeyin ama.
6- Yanlış reklam yapmayın
Nasıl göründüğünüz her zaman önemlidir hanımlar ama ilk görüşte nasıl göründüğünüz en önemlisidir. Öyle dikkatini çekeceğim diye derin dekolteler, daracık elbiseler, ağır bir makyaj… Bunlarla dikkat çekersiniz tabii ki ama sonrasında “Ben senin bildiğin kızlardan değilim” demeye kalkmayın sakın, biraz tuhaf olur. Ha, tarzınız hep buysa eyvallah. “Ben senin hiç bilmediğin kızlardanım” dersiniz o zaman göğsünüzü gere gere. Burada anlatmaya çalıştığım şey şu: Bundan bir yıl sonra o sizi nasıl görecekse, onun bir level üstünde olsun görünümünüz, yeterli. “Bunlar fragman oğlum, akıllı ol” diyor şimdi o kendi kendine. Bir yıl sonra bile fragman değil başlı başına bir film olduğunuzu düşünebilsin yani. Budur.
7- Elbise forever!
Size bir sır vereyim: Ne pantolon, ne etek… Erkekler elbiseden hoşlanıyor. İnanmıyorsanız bir deneyin de, bakın. Vücut tipinize yakışan, hoş, abartılı olmayan mütevazı ama şık bir elbiseyle gidin gideceğiniz yerlere. Temiz, bakımlı, hafif makyajlı olun. Kendinize ait bir parfümünüz olsun. O parfümü bir başkasında bile duysa aklına siz gelin.

8- Aramasını bekleyin tabii ama…
Çok da fazla beklemeyin. Buluşma önermek için değil, hatırını sormak için siz arayın. Belki telefon numaranızı kaybetmiştir, belki hayatında ciddi bir şeyler olmuştur. Arayın bir hal hatır sorun, çekinmeyin. Sesinde bir soğukluk sezerseniz, fazla uzatmadan ama asla ve asla bozulmadan, bozulsanız bile ona belli etmeden kibarca hoşça kal deyin. Bundan sonra ararsa sizindir, aramazsa hiç sizin olmamıştır zaten.
Hepinize çok seveceğiniz ve sizi sevecek insanlar dilerim J